Tamamen kızlardan oluşan bir ortaokul, lise ve kolejden mezun olan ve şimdi iç çamaşırı tasarımcısı olarak çalışan Minyoung, erkekler hakkında hiçbir şey bilmiyor ve daha hiç kimseyle çıkmadı. Şirketinin CEO’su onu bir randevuya ayarlamayı önerdiğinde, evet demekten başka seçeneği yoktu. Randevuya çıkar, ancak çoğu zaman onu görmezden gelen, ancak daha sonra birbirini görmeyi önerme cüretini gösteren, itici ama yakışıklı bir adamla karşı karşıya kalır. Şaşkınlıkla, ayrılmaya ve onu bir daha asla görmemeye karar verir… Çok az şey biliyordu, ertesi gün işteki projesinde fotoğrafçı olarak onunla buluşacaktı. Öte yandan, Donghwa, Minyoung ile on yıl önce tanıştığını hatırlıyor ve onun cesaretine ve özgüvenine gülümsemeden edemiyor. Oldukça soğuk tepkisine rağmen, kalbini kazanmak için oynamaya kararlı.